top of page

Tıbbi Kötü Uygulama Malpraktis Sonrası Sigorta Şirketinin Doktora Rücu Davaları

  • Yazarın fotoğrafı: avemininci
    avemininci
  • 11 saat önce
  • 3 dakikada okunur

Tıbbi kötü uygulama (malpraktis), bir sağlık hizmeti sunucusunun (hekim, diş hekimi, hemşire vb.) mesleki standartlara aykırı şekilde hareket etmesi sonucu hastada maddi veya manevi zarara yol açmasıdır. Malpraktis sonucu açılan tazminat davaları, yalnızca hekimin kişisel sorumluluğuna değil, aynı zamanda çalıştığı kurum ve ilgili sigorta şirketlerine de yöneltilebilmektedir. Bu bağlamda malpraktis sigortası, hekimin mesleki sorumluluğunu teminat altına alırken; bazı durumlarda sigorta şirketi, yaptığı ödemeyi hekime rücu edebilmektedir.


Bu yazıda, malpraktis sonrası sigorta şirketinin doktora rücu davası açıp açamayacağı, hangi hallerde açabileceği, dayanakları ve uygulamadaki yansımaları detaylı biçimde ele alınacaktır.



Malpraktis Sonrası Sigorta Şirketinin Doktora Rücu


1. Malpraktis Sigortasının Hukuki Niteliği


Türkiye'de 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un ek 12. maddesi gereğince, kamu veya özel sektörde çalışan her hekim için zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası yaptırılması öngörülmüştür. Bu sigorta, hekimin kusurlu bir eylemi sonucunda hastaya verilen zararı belirli sınırlar dahilinde karşılamayı amaçlar.


Ancak burada kritik nokta, sigortanın yalnızca "kusurlu fakat kasıtlı olmayan" davranışları teminat altına almasıdır. Hekimin kasıtlı hareket etmesi, ağır ihmal göstermesi veya poliçeye aykırı davranması halinde sigorta şirketinin ödeme yaptıktan sonra hekime rücu hakkı doğabilir.


2. Rücu Hakkının Hukuki Dayanakları


Sigorta şirketinin rücu hakkı, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında değerlendirilmektedir:

  • TTK m. 1481/2: Sigorta ettirenin kastı veya ağır kusuruyla meydana gelen zarar, teminat dışı bırakılabilir.

  • TBK m. 112: Borçlu (burada sigortalı hekim), kusurlu hareket ederse ve bu kusur zarar doğurursa sorumludur.

  • TTK m. 1446: Sigortacı, zarar görene tazminat ödedikten sonra, zarardan sorumlu kişiye (hekim) dönerek ödediği miktarı talep edebilir.

Bu nedenle, sigorta şirketi, sigortalıya (hekime) karşı "rücu davası" açarak ödediği tazminatın geri ödenmesini talep edebilir. Bu dava, genel olarak tazminat hukuku çerçevesinde değerlendirilir.


3. Malpraktis Sonrası Sigorta Şirketinin Doktora Rücu Hakkı Hangi Durumlarda Mümkündür?


Sigorta şirketinin hekime karşı rücu edebilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir:

  • Hekimin Kasıt veya Ağır Kusuru: Tedavi standardına tamamen aykırı, bilinçli ya da dikkate değer ihmali içeren davranış.

  • Sigorta Şartlarına Aykırılık: Örneğin, geçerli olmayan bir branşta işlem yapılması, eksik bilgilendirme, sigorta poliçesinin kapsamını aşan uygulamalar.

  • Sigorta Şirketinin Ödeme Yapması: Önce zarar gören kişiye tazminatın ödenmiş olması gerekir.

  • Rücu Davası Açılması: Ödeme tarihinden itibaren 2 yıl içinde dava açılması gerekir (zamanaşımı süresi).


4. Yargı Kararlarında Uygulama Örnekleri


Yargıtay kararlarında rücu davasının kabul edilebilmesi için hekimin ağır kusurunun açıkça ortaya konulması gerektiği vurgulanmaktadır. Örnek:

  • Yargıtay 17. HD, 2020/1324 E., 2021/5879 K.: “Hekimin rıza almadan riskli bir işlemi gerçekleştirmesi ve komplikasyonları hasta ile paylaşmaması ağır kusur teşkil eder.”

Buna karşılık, komplikasyon ihtimali yüksek bir tıbbi müdahalede, standartlara uygun hareket edildiği halde istenmeyen sonuçlar doğması halinde rücu davası reddedilmiştir.


5. Rücu Davasında Hekimin Hukuki Korunması


Hekimin rücu davasında kendini savunması için başlıca argümanlar şunlardır:

  • Tıbbi müdahalenin tıp kurallarına uygun yapıldığı.

  • Tıbbi müdahale öncesi aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiği.

  • Olası komplikasyonun önceden bildirildiği.

  • Malpraktis olarak değerlendirilen durumun mesleki özen eksikliğinden değil, sistemsel bir sorundan kaynaklandığı.

Bu savunmalar, bilirkişi raporları ve hasta dosyasındaki belgelerle desteklenmelidir.


6. Sonuç


Malpraktis sigortası, hekimleri korumayı amaçlasa da, bazı durumlarda sigorta şirketinin hekime karşı rücu davası açması mümkündür. Bu davalarda hekimin kastı veya ağır ihmalinin varlığı aranır ve ispat yükü genellikle sigorta şirketine aittir. Hem sigorta poliçesi düzenlenirken hem de olası bir tazminat ödemesinde, hukuki danışmanlık almak ve tüm tıbbi süreci eksiksiz belgelemek, hekim açısından hayati öneme sahiptir. Rücu davaları, yalnızca sigorta ve tıp hukuku değil; aynı zamanda hasta hakları, etik sorumluluklar ve kamu sağlığı politikaları bakımından da değerlendirilmesi gereken çok yönlü hukuki ihtilaflardır.


 
 
 

Comments


bottom of page