HİZMET TESPİTİ DAVASI - SGK HİZMET TESPİTİ
- avemininci
- 21 Oca
- 3 dakikada okunur
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hizmet tespiti davası, bir çalışanın sigortalı olarak çalışmasına rağmen, bu durumun SGK'ya bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi halinde açılan bir dava türüdür. Bu dava, çalışanın sigorta haklarını korumak ve gelecekte emeklilik dâhil olmak üzere sosyal güvenlik haklarını eksiksiz bir şekilde elde edebilmesini sağlamak amacıyla büyük bir öneme sahiptir.
Hizmet tespiti davaları, genellikle çalışanın sigortasız çalıştırıldığı, sigorta primlerinin eksik ödendiği ya da SGK'ya hiç bildirilmeyen bir çalışma süreci olduğu durumlarda gündeme gelir. Bu makalede, hizmet tespiti davalarının hukuki boyutu, dava açma şartları, tarafların yükümlülükleri ve bu davaların sonucunda elde edilebilecek haklar detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Hizmet Tespiti Davasının Amaçları
Hizmet tespiti davasının temel amacı, çalışanın gerçek çalışma sürecinin SGK kayıtlarında yer almadığı durumlarda bu eksikliği gidermektir. Bu eksiklikler genellikle şu şekilde ortaya çıkar:
Sigortasız Çalışma: İşverenin, çalışanı sigortasız olarak çalıştırması durumudur.
Eksik Prim Ödemesi: Çalışanın çalıştığı günlerin SGK'ya eksik bildirilmesi.
Yanlış Sigorta Kolu: İşverenin, çalışanın gerçek çalışma türüne uygun olmayan bir sigorta kolunda bildirim yapması.
Bu durumlar, çalışanın hem emeklilik haklarını hem de sağlık hizmetlerinden yararlanma gibi diğer sosyal güvenlik haklarını olumsuz etkileyebilir.
Hizmet Tespiti Davası Açma Şartları
Hizmet tespiti davası açabilmek için belli başlı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:
Sigortalı Olma Zorunluluğu: Çalışanın hizmet tespiti davası açabilmesi için sigortalı olma zorunluluğu bulunmalıdır. İşverenin bu bildirimi yapmamış olması, sigortalı olma hakkını ortadan kaldırmaz.
Hizmet Süresi: Hizmet tespiti talep edilen dönemin, çalışanın fiilen çalıştığı bir döneme ait olması gerekir. Bu dönemin tespiti için tanık ifadeleri, yazılı belgeler ve diğer deliller kullanılabilir.
Zaman Aşımı: Hizmet tespiti davası için zaman aşımı süresi bulunur. İşçi, işten ayrıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde bu davayı açmalıdır. Ancak, İş Kanunu'nda ya da diğer ilgili mevzuatta belirtilen şekilde fiili hizmet tespiti her zaman mümkün olabilir.
Kanıtların Sunulması: Hizmet tespiti talep eden çalışanın, çalışma durumunu kanıtlayan belgeleri ve tanıkları mahkemeye sunması gerekir. Bu belgeler genellikle maaş bordrosu, şirket içi yazışma ve belgeler, SGK kayıtları ya da işverenin çalışanın çalışmasını kabul ettiği belgeler olabilir.
Hizmet Tespiti Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görev, kanun ile bir mahkemenin bazı davaları incelemeye yetkili kılınmasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer verilen açık hüküm gereğince hizmet tespit davalarının incelenmesinde görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Yetki, bir mahkemenin yargı çevresine aldığı alandaki husumetleri çözebilme salahiyetidir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesine göre; iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz. Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan davalarda yetkili mahkeme, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinin bulunduğu yer iş mahkemesidir. Dava açılırken işverenle birlikte Sosyal Güvenlik Kurumuna da husumet yöneltilmelidir. Hizmet tespit davasında davalı sayısı birden fazla olması halinde davalılardan birinin ikametgâh adresindeki mahkemede açılması gerekmektedir.
Hizmet Tespiti Davasında Tarafların Yükümlülükleri
Hizmet tespiti davasında tarafların yükümlülükleri şu şekilde sıralanabilir:
Çalışan (İşçi):
Çalıştığını kanıtlamakla yükümlüdür.
Tanıklar ve belgeler ile iddialarını desteklemelidir.
İşveren:
Çalışanın iddialarına karşı savunma yapabilir.
Mahkemeye, çalışanın sigortasızlığı ya da eksik bildirimiyle ilgili gerekçelerini sunabilir.
SGK:
Hizmet tespiti davalarında davalı taraflarından biri olarak yer alır.
Çalışanın sigorta kayıtlarını ve prim ödeme durumu hakkında bilgi sunar.
Hizmet Tespiti Davasının Hukuki Dayanakları
Hizmet tespiti davası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun ilgili maddelerine dayanır. Bu kanunda, çalışanın sigortalı olarak bildiriminin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, İş Kanunu ve Borçlar Kanunu da hizmet tespiti davalarında başvurulacak temel yasal düzenlemeler arasındadır.
Hizmet Tespiti Davasının Sonuçları
Hizmet tespiti davasının olumlu sonuçlanması halinde şu haklar elde edilir:
Sigorta Kayıtlarının Düzeltilmesi: Çalışanın eksik ya da yanlış bildirilen sigorta kayıtları tespit edilen gerçek çalışma dönemine göre düzeltilir.
Prim Borcunun Tahsili: Mahkeme kararma dayalı olarak işverenden eksik ödenen primler tahsil edilir.
Emeklilik Hakları: Çalışanın emeklilik hesaplaması yeniden yapılarak haksızlığın giderilmesi sağlanır.
Sonuç
SGK hizmet tespiti davaları, çalışanların sigorta haklarının korunması ve sosyal güvenlik sisteminin şeffaf bir şekilde işlemesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu davalar, hem çalışanların hak kaybını engellemek hem de İş Kanunu'nun şeffaflığını sağlamak için bir aracı olarak işlev görür. Hizmet tespiti davası düşünüyorsanız, alanında uzman bir iş hukuku avukatına danışılması tavsiye edilir.
Commentaires