Dolandırıcılık Suçu ve Cezası (TCK m.157-158)
- Av. M. Emin İNCİ
- 11 Haz
- 3 dakikada okunur
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda mal varlığına karşı işlenen suçlar arasında yer alır. Bu suç, bir kişinin hileli davranışlarla başka bir kişiyi aldatıp onun ya da bir başkasının malvarlığı üzerinde haksız kazanç sağlamasıyla oluşur. Günümüzde sıkça rastlanan bu suç tipi, özellikle teknolojiyle birlikte farklı formlarda karşımıza çıkmaktadır.
Bu yazımızda dolandırıcılık suçuna ilişkin düzenlemeleri, suçun zamanaşımı ve şikayet süresinin, nitelikli hallerini değerlendireceğiz.

1. Dolandırıcılık Suçu Nedir?
Dolandırıcılık, TCK’nın 157. maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre:
Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Bu suçun oluşması için üç temel unsur gereklidir:
Hileli davranış: Gerçeğe aykırı beyanlar, sahte belgeler, aldatıcı hareketler vb.
Mağdurun aldatılması: Hileli davranışın mağdur üzerinde etkili olması gerekir.
Zarar ve kazanç: Mağdurun zararına, failin veya üçüncü bir kişinin lehine bir çıkar sağlanmalıdır.
2. Dolandırıcılık Suçunun Cezası
Basit Dolandırıcılık (TCK 157)
Basit dolandırıcılık suçunun cezası:
1 yıldan 5 yıla kadar hapis
5.000 güne kadar adli para cezası
Mahkeme, olayın özelliklerine göre bu cezayı alt ya da üst sınırdan verebilir.
Nitelikli Dolandırıcılık (TCK 158)
Suçun, bazı ağırlaştırıcı nedenlerle işlenmesi halinde “nitelikli dolandırıcılık” söz konusu olur. Bu durumda ceza artar. TCK 158. maddeye göre bazı nitelikli hâller şunlardır:
Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
Sigorta bedelini almak maksadıyla,
Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
işlenmesi halleri nitelikli haller olarak sayılmıştır.
Bu gibi durumlarda ceza:
3 yıldan 10 yıla kadar hapis
5.000 güne kadar adli para cezası
Son dönemlerde en çok karşımıza çıkan durum banka hesabı kiralayan vatandaşların bir maddi menfaat elde etmeksizin ve herhangi bir dolandırıcılık faaliyetine girişmeksizin sırf hesap kiralama sebebiyle dolandırıcılık dosyalarında sanık olarak yargılanmasıdır. Bu hususa ilişkin yazımızı sitemizden ayrıca okuyabilirsiniz.
3. Dolandırıcılık Suçunda Zamanaşımı
Dolandırıcılık suçlarında dava zamanaşımı süresi genellikle 8 yıldır. Ancak nitelikli dolandırıcılıkta bu süre 15 yıla kadar çıkabilir.
Dolandırıcılık Suçunda Şikayet Süresi ve Uzlaşma
Basit dolandırıcılık suçunda uzlaşma mümkündür. Tarafların anlaşması halinde ceza davası açılmaz.
Nitelikli dolandırıcılık ise uzlaşma kapsamı dışındadır ve kamu davası niteliği taşır.
5.Dolandırıcılık Suçunda Zararı Gidermek
Dolandırıcılık suçunda müşteki tarafından şikayetin geri çekilmesi her ne kadar kamu davasının devam etmesine ve sanığın cezalandırılmasına engel değilse de; zararın giderilmesi sanığın daha düşük cezalar alması ve sanık hakkında lehe olan hükümlerin uygulanmasına yardımcı olabilecektir. Bu durumda sanık düşük sürelerde hapis cezası alabileceği gibi geçmiş sabıka kaydı gözetilerek hükmün açıklanması mahkeme takdirine bağlı olarak geri bırakılabilecektir. Zira Hükmün Açıklanmasının geri bırakılmasının şartları Kanunda;
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
olarak sayılmıştır. Dolayısıyla mağdurun zararının tazmin edilmesi burada; sanığın düşük sürelerde ceza almasını sağlayabilecektir.
SONUÇ
Dolandırıcılık, hem mağdur hem de fail açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek bir suçtur. Mağdur olan kişiler zaman kaybetmeden savcılığa başvurarak şikâyet hakkını kullanmalı; haksız yere suçlanan kişiler ise bir ceza avukatından profesyonel hukuki destek almalıdır.
Daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Comments