İşe İade Davası Nedir? Hangi Sürede Açılmalıdır? İşe İade Edilmeme Halinde Tazminat Hakları Nelerdir?
- avemininci
- 16 Ara 2024
- 4 dakikada okunur
Günümüzde çalışanlar ve işverenler arasındaki uyuşmazlıklar, çoğu zaman hukuki yollara başvurulmasını gerektirir. İşe iade davası, bu uyuşmazlıklardan biri olup, haksız yere işten çıkarıldığını düşünen çalışanların hukuki haklarını araması için açılan davalardır.
Bu yazıda, İşe iade davasının ne olduğunu, hangi şartlar altında açılabileceğini ve bu sürecin nasıl ilerlediğini inceleyeceğiz.

İşe İade Davası Nedir?
İşe iade davası, haksız yere işten çıkarıldığını iddia eden bir çalışanın işveren aleyhine açtığı hukuki bir yoldur. Bu dava, çalışanın işten çıkarılmasında hukuka aykırı bir durum olup olmadığının incelenmesi ve çalışanın eski görevine geri dönebilmesi için açılır. İşe iade karışıklık yaşanmaması için İş Kanunu’nun ilgili maddelerine uygun olarak düzenlenmiştir.
İşe iade davaları genellikle, şu nedenlerle gündeme gelir:
İşverenin işçiyi haksız bir nedenle işten çıkarması,
Fesih bildiriminin yasal şartlara uymaması,
Fesihte gerekçe gösterilmemesi ya da yetersiz gösterilmesi,
Sendikal faaliyetler nedeniyle işten çıkarılma.
Bu tür durumların birinde olan çalışanlar, hukuki haklarını savunmak için İşe iade davası açabilirler.
İşe İade Davası Kimler Tarafından Açılabilir?
Her çalışan İşe iade davası açamaz. Bu davanın açılabilmesi için belirli şartların yerine getirilmiş olması gerekir. Bu şartlar şunlardır:
Belirli Bir İş Sözleşmesinin Olması: İşçi ile işveren arasında süzlü ya da yazılı bir iş sözleşmesi bulunmalıdır.
İş Yerinde En Az 30 Çalışan Olması: İşe iade davaları, en az 30 çalışanı bulunan iş yerleri için geçerlidir. Daha az çalışanı olan iş yerleri bu kapsamın dışında kalabilir.
En Az 6 Aylık Kıdem: İşçinin aynı iş yerinde en az 6 ay süreyle çalışmış olması gerekir. Bu husus da İş Kanunumuzun 18. maddesinde emredici nitelikle bir hükümdür. 6 ayın altında kıdemi bulunan bir çalışanın işe iade davası açması mümkün değildir.
Feshin Geçerli Bir Nedenle Yapılmamış Olması: İşveren tarafından fesih, çalışanın yetersizliği veya davranışları gibi geçerli bir nedene dayanmamalıdır. Bu husus İş Kanunumuzun 18. maddesinde düzenlenmiş olup; ilgili kanun hükmü "Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır." şeklinde düzenlenmiştir.
Feshin Son Çare Olması İlkesine Aykırılık: En açık şekliyle; işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için işçinin daha kötü koşullarda da olsa çalıştırılabilme olanağının kalmamasını, bu nedenle son çare olarak fesih yoluna başvurulmasını ifade eder. İşverenin, artık işçiyi çalıştırmasının asla mümkün olmadığı durumları kapsamaktadır. Bu ilkeye aykırı şekilde iş sözleşmesinin feshedilmiş olması; işe iade sürecinin işçi lehine sonuçlanmasını sağlayacaktır.
İşe İade Davası Süresi ve Usulü
İşe iade davası açmak isteyen çalışanların, belirli bir süreye dikkat etmesi gerekir. Feshin tebliğinden itibaren bir ay içerisinde arabulucuya başvuru yapılması, arabuluculuk başvurusunun ardından 2 hafta içerisinde dava açılmalıdır. Bu süre, hak kaybına uğramamak için çok önemlidir. Zira İş Kanunumuzun 20. maddesinde "İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir." hükmü amirdir. Dolayısıyla bu süre hak düşürücü süre olup; bu sürede arabuluculuk yoluna başvurulmaması halinde artık işe iade davası açılamayacaktır.
Dava aşağıdaki süreci takip eder:
Arabulucuya Başvuru: İşe iade davası açmadan önce, arabuluculuk süreci zorunludur. Arabuluculukta taraflar uzlaşırsa dava açılmasına gerek kalmaz. Taraflar arabuluculuk sürecinde işe iade hususunda anlaşabileceği gibi; işe iade etmeyip tazminat ödeyerek sürecin sonuçlandırılması da ihtimal dahilindedir. Arabuluculuk, doğası gereği iradi bir süreç olduğundan taraflar özgür iradeleriyle istedikleri konularda kanunun emredici hükümlerine ve genel ahlaka aykırı olmamak kaydıyla anlaşabilecektir.
Dava Aşaması: Uzlaşı sağlanamazsa, çalışan iş mahkemesinde davasını açabilir.
Kararın Uygulanması: Mahkeme, İşe iade karanı verir ve çalışanın tekrar işe başlatılmasını onaylar. Ancak işveren, çalışanı işe başlatmak istemezse tazminat ödemek zorunda kalabilir. Mahkemenin işe iade kararından sonra işçi tarafından işverene bildirim yapılarak işe başlamaya hazır olduğu bildirilmelidir. İş Kanunu bu hususta "İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur." hükmünü düzenlemiştir. Dolayısıyla işe iade kararının ardından; işçi tarafından, 10 işgünü içerisinde başvuru yapılması da zorunludur. Aksi halde işverenin feshi, haklı hale gelecektir. İşçinin ilgili sürede başvurusunun ardından ise; İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
İşe İade Davası Sonucunda Alınabilecek Haklar
İşe iade davası sonucunda mahkeme, fesih işlemini haksız bularak çalışanın aşağıdaki haklara sahip olmasına karar verebilir:
İşe Dönme: Mahkeme karanına göre, işveren çalışanı işe geri alır.
Boşta Geçen Süre Tazminatı: İşçi, işten çıkarıldığı tarihten dava sonrasına kadar geçen süre için en fazla 4 aylık maaş tutarında tazminat alabilir.
Tazminat Hakkı: İşveren çalışanı işe başlatmazsa, mahkeme tarafından belirlenen 4-8 aylık maaş tutarında tazminat öder.Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

Sonuç
İşe iade davası, haksız yere işten çıkarıldığını düşünen çalışanlar için kritik bir hukuki yoldur. Bu sürecin başarılı bir şekilde yürütülmesi için hukuki destek almak önemlidir. Uzman bir avukatla çalışmak, davanın hem hızlı hem de etkili bir şekilde sonuca ulaşmasına katkı sağlayabilir. Eğer iş hukuku ile ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz, uzman bir avukatla görüşmeniz tavsiye edilir.
Comments