ŞİKAYETÇİ OLMAMAK TAZMİNAT DAVASINA ENGEL MİDİR? - İŞ KAZASI VE TRAFİK KAZASI TAZMİNATLARI BAKIMINDAN ŞİKAYET OLMAMASI
- avemininci
- 10 Mar
- 3 dakikada okunur
Trafik kazası yahut iş kazası gibi özellikle taksirle yaralama suçunun konusu olan savcılık dosyalarında mağdurlar genellikle karşı taraftan şikayetçi olmamakta ve bu nedenle daha sonrasında bir tazminat davası açamayacağı yanılgısına düşmektedir. Bu yazımızda şikayetçi değilim demek tazminat davasına engel teşkil eder mi? Şikayetçi olmayan kişi tazminat alabilir mi? gibi sorularını yanıtlandıracağız.
Yazımızda detaylarına girecek olmamıza karşın şunu önemle belirtmek gerekir ki; ŞİKAYETÇİ OLMAMAK TAZMİNAT DAVASI AÇILMASINA ENGEL DEĞİLDİR.

CEZA HUKUKUNDA ŞİKAYET HAKKI
Ceza hukukunda şikayet hakkı, mağdurun veya suçtan zarar görenin, failin cezalandırılması için yetkili makamlara başvurmasını sağlayan önemli bir haktır. Ancak her suç, şikâyete tabi değildir; kanunda açıkça belirtilen bazı suçlar için şikayet şartı aranır. Şikayet hakkı, belirli bir süre içinde kullanılmalıdır; aksi takdirde bu hak kaybolur. Bu süre genellikle suçun ve failin öğrenilmesinden itibaren altı aydır. Şikayetten vazgeçilmesi ise bazı durumlarda yargılamayı sona erdirebilir. Ceza hukukunda şikayet hakkı, bireylerin haklarını korumasına olanak tanırken, aynı zamanda hukuki güvenliği ve toplumsal barışı sağlamaya hizmet eder.
ŞİKAYETE TABİ SUÇLARDA ŞİKAYETÇİ OLMAMANIN SONUÇLARI
Şikayete tabi suçlarda, mağdur veya suçtan zarar gören kişi şikayetçi olmazsa, soruşturma ve kovuşturma süreci başlamaz veya devam eden bir yargılama durdurulur. Bu tür suçlar, kamu düzenini doğrudan ilgilendirmeyen ve genellikle mağdurun isteğine bağlı olarak cezalandırılan fiillerdir. Şikayet süresi içinde başvurulmazsa, fail hakkında ceza davası açılmaz ve cezasızlık durumu ortaya çıkar. Ayrıca, şikayetin geri alınması halinde de dava düşebilir. Bu durum, hukukun bireysel iradeye verdiği önemi gösterirken, bazı durumlarda suçun mağdur üzerindeki baskılar nedeniyle şikayet edilmemesi adaletin gerçekleşmesini engelleyebilir.
İŞ KAZASI YA DA TRAFİK KAZASINDA ŞİKAYETÇİ OLMAMAK TAZMİNAT DAVASINA ENGEL MİDİR?
Şikayete tabi suçlarda şikayetçi olmamak, ceza davasının açılmaması veya düşmesi sonucunu doğurabilir; ancak bu durum, tazminat davası açma hakkını ortadan kaldırmaz. Ceza yargılamasının yapılmaması veya failin ceza almaması, haksız fiil nedeniyle doğan maddi ve manevi zararların tazmin edilmesine engel değildir. Zira tazminat davaları, ceza hukukundan bağımsız olarak özel hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilir. Ancak ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı, tazminat davasında delil niteliğinde olabileceğinden, ceza davasının hiç açılmamış veya düşmüş olması, zarar görenin tazminat talebini ispat etmesini zorlaştırabilir. Bu nedenle, mağdur olan kişi şikayetçi olmasa bile hukuki yollarla zararının tazmini için ayrı bir hukuk davası açabilir.
Dolayısıyla kaza tarihinde hastanede yahut karakolda alınan ifadesinde şikayetçi olmadığını belirten kişinin tazminat davası açmasında hiçbir engel bulunmamaktadır. Zira şikayetçilik ile tazminat davası farklı hukuki yollardır. Şikayetçilik, yalnızca ceza davasında etkili olduğundan şikayetçi olmamak yahut şikayetinden vazgeçmek de ancak ceza davasının akıbetini etkilemektedir. Fakat hukuk davası açmakla şikayetçi olmak araqsında bir bağlantı bulunmamaktadır.
Ceza dosyası kapsamında şikayetçi olmamak tazminat davasına engel teşkil etmeyecektir. Şikayetçi olmayan kişi hem maddi tazminat hem de manevi tazminat davası açabilecektir.
ŞİKAYETİN TAZMİNAT DAVASINA ETKİSİ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Dava,haksız eylem nedeniyle yaralanmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TCK.nun 456/2. maddesinde öngörülen eylemlerin takibi şikayete bağlı olmayıp ceza davası da vazgeçme ile düşmediğine göre, kişisel hakların saklı tutulmasına ilişkin olan ikinci koşulun varlığına gerek bulunmamaktadır. Bu durumda davacının ceza yargılaması sırasındaki vazgeçmesi tazminat istemesine engel değildir. Öyleyse davacının uğradığı zararın kapsamı belirlenerek ve varılacak uygun sonuca göre karar verilmelidir. (Yargıtay 4.HD.01.02.2005, E.2004/7168 - K.2005/658 sayılı ilamı)
İş kazasında işçinin yaralanmasından dolayı, işveren hakkında açılan kamu davasında işçinin şikayetçi olmadığını açıklamış olması, maddi ve manevi tazminat isteme hakkını ortadan kaldırmaz. Çünkü, TCK.nun 459/2. maddesi uyarınca açılan kamu davası şikayete bağlı değildir. Bu durumda aynı Kanunun 111. maddesinin uygulanması olanağı yoktur. Bu nedenle maddi ve manevi tazminat istekleri incelenmelidir. ( Yargıtay 9.HD.18.12.1995, E.1995/21135 - K.1995/35624 sayılı ilamı)
Takibi şikayete bağlı olmayan suçlarda, davacının ceza yargılaması sırasındaki vazgeçmesi tazminat istemesine engel değildir.765 Sayılı TCK'nın 111.maddesi gereğince kamu davasının düşmesi cürümden zarar gören kişinin davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı kişisel haklarını ayrıca saklı tutmamış ise, artık hukuk mahkemesinde tazminat alacağını dava edemez. Somut olayda davacının 45 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığının bildirilmesi üzerine davanın takibi şikayete bağlı olmaması sebebiyle kamu davası açılmış, açılan bu dava davacının mahkemede davadan feragat etmesi sebebiyle değil, davalıya atılı bulunan suçun dava ve şikayete tabi olması ve davacının hazırlık tahkikatı sırasında şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle düşmüştür. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken incelenmemesi bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 21.HD.12.06.2006, E.2006/4898 - K.2006/6306 sayılı ilamı)
Comments