top of page
Ara

Ölen Kişinin Kredi Borcu Ne Olur? Hayat Sigortası Kredi Borcunu Karşılar Mı?

  • Yazarın fotoğrafı: avemininci
    avemininci
  • 13 Ara 2024
  • 5 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 31 Ara 2024

Ölen kişinin kredi borcu mirasın reddi hali bulunmaması halinde mirasçılara geçecektir. Bu hususta herhangi bir tereddüt yahut hukuki bir tartışma bulunmamaktadır. Fakat "Ölen Kişinin Kredi Borcu Ne Olur" konulu bu yazımızda kişinin vefatı halinde kredi sözleşmesi ile birlikte bankanın yaptırılmasını istediği ve ekseriyetle banka tarafından kendi anlaşmalı olduğu sigorta şirketi tarafından yaptırılan ve toplam kredi borcu kadar miktarı teminat altına alan hayat sigortasının kredi borcunu ödeyip ödemeyeceği hususuna değineceğiz.



ölen kişinin kredi borcu ne olur?


Kredi Borcunun Hukuki Temeli Nedir?


Kredi borcu, bir bankadan veya finans kuruluşundan alınan kredinin geri ödeme yükümlülüğünü ifade eder. Borçlar Kanunu ve Tüketici Kanunu, kredi borçlarına ilişkin tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenleyen yasal çerçeveyi sunar.


Türk Borçlar Kanunu’nun 603. maddesi, kredi sözleşmelerini genel borçlanma esasları çerçevesinde düzenler. Buna göre, taraflar arasında kurulan sözleşmede borç alanın, borcunu zamanında ve eksiksiz ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Aynı zamanda kredi veren tarafın da şeffaf ve doğru bilgi verme zorunluluğu vardır.


Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22. maddesi ise kredi sözleşmeleriyle ilgili tüketicinin haklarını detaylandırır. Bu madde, kredi sözleşmesinin yazılı yapılmasını ve tüketicinin sözleşme öncesinde açıkça bilgilendirilmesini zorunlu kılar. Ayrıca, 36. madde gereği, tüketici kredisi borcunun erken kapatılmak istenmesi durumunda, tüketiciye faiz indirimi yapılması esastır.


Her iki kanun da borçlu ve alacaklı arasındaki dengeyi korumayı ve özellikle tüketiciyi koruyucu önlemleri esas alır. Kredi borçlanması yaparken, sözleşme detaylarının dikkatlice incelenmesi ve yasal hakların bilinmesi, ileride yaşanabilecek olumsuzlukları önleyecektir.



Kredi Kullanan Kişinin Vefatı Halinde Borç Kimden Tahsil Edilir?


Kredi kullanan bir kişinin vefatı durumunda, kredi borcunun ne olacağı, alınan kredinin türüne ve mevcut sözleşme şartlarına bağlıdır. Türk Borçlar Kanunu ve ilgili diğer mevzuatlar, bu durumu borç ilişkileri açısından düzenler.


Genel kural olarak, vefat eden kişinin borçları, mirasçılarına intikal eder. Türk Medeni Kanunu’na göre, mirası kabul eden mirasçılar, hem vefat edenin mal varlığını hem de borçlarını üstlenir. Ancak mirasçılar, mirası reddederek borçlardan sorumlu olmaktan kurtulabilirler.


Eğer kredi sözleşmesine bir hayat sigortası eklenmişse, vefat durumunda sigorta şirketi, kalan borcu genellikle kapatır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ilgili hükümleri gereği, kredi veren kuruluşların, hayat sigortası yaptırmayı tüketiciye önermesi yaygın bir uygulamadır. Sigorta yapılmışsa, kredi borcunun mirasçılara geçmesi söz konusu olmaz. Fakat bazı durumlarda sigorta şirketi ödeme yapamayacağını bildirmektedir. Dain-i mürtehin eki ile bankanın öncelikli alacaklı olduğu bu poliçelerde sigorta şirketinin ödemeyi reddetmesi halinde mirasçılar ciddi bir borç yükü ile karşılaşmaktadır. Bu hususa aşağıda daha detaylı biçimde değineceğiz.


Hayat sigortası yapılmamış olması halinde ise borç mirasçılara geçer ve kredi veren kuruluş alacağını mirasçılardan tahsil eder. Bu nedenle kredi kullanırken hayat sigortası yaptırmak, hem bireyin hem de ailesinin finansal güvenliği açısından önemlidir.


Mirasçılar, borçlarla karşılaşmamak için mirası reddetme hakkını yasal süre içinde kullanabilir. Bu süreçte bir avukattan destek almak faydalı olacaktır.


Hayat Sigortası Bulunması Durumunda Sigorta Kredi Borcunu Kapatır Mı?


Bankaların kredi sözleşmesi ile birlikte genellikle kredi kullanan kişiden talep etmiş olduğu Hayat Sigortası poliçesine Banka Dain-i mürtehin (Öncelikli alacaklı) olarak kaydedilmektedir. Bu durumda banka her ne kadar hayat sigortasında belirtilen riziko olan ölüm olayı meydana geldiğinde lehtar mirasçılardan önce kredinin kalan borç tutarı kadar bankaya ödeme yapmakla yükümlüdür. Fakat bazı durumlarda bankalar ilgili tazminatları ödeyemeyeceğini belirtmekte ve bu durumda mirasçılar ciddi bir borç külfeti ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu hususun detaylı biçimde değerlendirilebilmesi için öncelikle Hayat Sigortası'nın kapsamına değineceğiz.


Hayat Sigortası Nedir?


Hayat sigortası, sigorta şirketinin belli bir prim karşılığında sigortalının sözleşmede belirtilen süre içinde ve sözleşmede belirtilen hallerde yaşam kaybı, kritik hastalık, işsizlik, tam ve kalıcı sakatlık gibi durumlarda belirlenen kişilere veya sözleşmede belirtilen süreden daha uzun hayatta kalması halinde sigortalıya sigorta bedelini ödediği sigorta türüdür.


Hayat sigortaları başınıza beklenmedik bir olay gelmesi durumunda, sizi ve sevdiklerinizi güvenceye almasının yanı sıra birikim yapmanıza da olanak sağlar.


Bankalarca kredi sözleşmeleri sebepli yapılan hayat sigortaları mağdurun vefatı halinde belirli bir tazminatı lehtara/lehtarlara ve öncelikli alacaklı olan bankaya ödemeyi taahhüt eder.


hayat sigortası nedir? Ölen kişinin kredi borcu ne olur?

Hayat Sigortası Hangi Hallerde Ödeme Yapmaz?


Belirtmiş olduğumuz ölüm olayının gerçekleşmesine rağmen sigorta şirketi bankaya ve lehtar olan mirasçılara ödeme yapmayı reddebilir. Bu durumda sürecin yargılamaya taşınması gerekmektedir. Hayat sigortasının ödeme yapmayı reddedebileceği durumları şu şekilde sıralayabiliriz:


  • Sigortalının, intihar veya intihara teşebbüs sonucunda ölmesi,

  • Sigorta ettiren, sigorta bedelini ödeme borcunun doğmasını sağlamak amacıyla sigortalıyı öldürür veya öldürülmesinde herhangi bir şekilde suç ortaklığı ederse, sigortacı, sigorta bedeli ödeme borcundan kurtulur.

  • Sigortalının münhasıran uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı ya da suç işlemek veya suça teşebbüs eylemleri sebebiyle ölümü hâlinde sigorta bedeli ödenmez.

  • Sigorta sözleşmesinin yapılması esnasında sigorta ettirenin veya sigortalının beyanına ya da sigortacının erişimine izin verdiği tıbbi kayıtlarına göre sigortalının sözleşmenin yapılması esnasında veya öncesinde mevcut rahatsızlıkları ve tıbbi değerlendirmeye göre bunlara bağlı olarak ortaya çıkabilecek rahatsızlıklar sebebiyle ölüm rizikosu, açıkça poliçede belirtilmiş olmak kaydıyla teminat kapsamı dışında bırakılabilir.


Sigortalının Sigorta Sözleşmesinden Önce Var Olan Rahatsızlıkları Sebebiyle Vefat Halinde Sigorta Şirketinin Ödemeyi Reddetmesi Durumu


Yukarıda belirtmiş olduğumuz teminat dışında kalan hallerden en sık rastladığımız sigortalının sözleşme kurulduğu esnada bulunan rahatsızlıklar sebebiyle vefatı gerekçe gösterilerek sigorta şirketinin ödeme yapmamasıdır. Fakat değindiğimiz üzere söz konusu şartın öncelikli şartı bu durumun açıkça poliçede belirtilmiş olmasıdır.


Ayrıca sigorta şirketleri örneğin; kanser tedavisi gören şahsın sözleşme tarihinde kanser olduğunu ve devamında tedavi gördüğü hastanede kalp krizinden vefat etmesi halinde dahi ödeme yapmaktan kaçınmaktadır. Fakat bu durumda öncelikle sigorta sözleşmesi incelenmeli, mağdurun vefat sebebi araştırılmalı ve bunlara göre bir işlem tesis edilmelidir.


Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4075 E., 2020/3832 K. sayılı ve 23.06.2020 tarihli ilamında "mahkemece öncelikle, dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek, dosya kapsamındaki tedavi belgeleri ve davacılar murisinin yaşı değerlendirilmek suretiyle, müteveffanın kalp krizi nedeniyle ölümü ile poliçe öncesinde var olduğu anlaşılan şeker hastalığı arasında illiyet bağı olup olmadığının kesin olarak tespiti yönünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." hükmü ile vefat ile daha önce bildirilmeyen hastalığın (beyan yükümlülüğü ihlali mevcut ise) arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir.


Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/13875 E., 2014/19188 K. sayılı ve 22.12.2014 tarihli kararında "Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ölümün diyabete bağlı kalp krizi nedeniyle meydana gelmesinin üstün olasılık olduğu ancak kesin illiyet bağının sağlanamadığı bildirilmiş olup, rapor kendi içerisinde çelişki arz ettiğinden hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu itibarla, dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek, dosya kapsamındaki tedavi belgeleri değerlendirilmek suretiyle, müteveffanın ölüm nedeninin diyabet veya hipertansiyon hastalıklarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının kesin olarak tespiti yönünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." şeklindeki kararı ile ölümün kesin sebebinin tespit edilmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir.



Sigorta şirketinin bu gibi ödeme yapmaktan kaçındığı durumlarda lehtarların genel mahkemede dava açma veya sigorta tahkim komisyonuna başvurma hakkı bulunmaktadır.


Kredi Borcu Sebebiyle Hayat Sigortası'na Açılacak Davada Nelere Dikkat Edilmelidir?


Sigorta şirketinin ödeme yapmaması üzerine açılacak olan davada öncelikle dain-i mürtehin (öncelikli alacaklı) olan bankadan dava açmak için muvafakat alınmalıdır. Zira alacağın öncelikli alacaklısı bankadır. Fakat bu husus dava açıldıktan sonra da tamamlanabilecek dava şartıdır.


Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1437 E., 2021/1871 K. sayılı ve 24.02.2021 tarihli ilamında "karar verildikten sonra temyiz aşamasında dain-i mürtehin ... A.Ş. tarafından verilen 25.12.2020 tarihli cevabi yazıda; söz konusu kredi borcunun ödendiği ve murisin borcunun kalmadığı bildirilmiştir. Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakatin davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı olup söz konusu muvafakate ilişkin yazı araştırılarak usulüne uygun olduğunun anlaşılması halinde mahkemece yargılamaya devam edilerek işin esasına girilip davanın sonuçlandırılması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir." hükmü ile Dain-i mürtehin olan banka tarafından verilecek olan muvafakatin yargılamanın her aşamasında sunulabileceğini belirtmiştir.


Kredi Sözleşmesi Kaynaklı Hayat Sigortası Davalarında Görevli Mahkeme Neresidir?


Bu tür davaların Tüketici Kredisinden kaynaklanması halinde dava Tüketici Mahkemesi'nde görülecektir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/8000 E., 2021/11170 K. sayılı ve 11.10.2021 tarihli ilamında "Somut olayda, Tüketici Kredilerine Yönelik Hayat Sigortası sözleşmesinin lehtarı olan davacının yerleşim yeri adresinin "... Mah. ... Cad. No:173846 .../KOCAELİ" olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." hükmü ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davacının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu belirtmiştir.



Sonuç

Kredi hayat sözleşmesi bulunan ve vefat eden kişinin hayat sigortacısının ödemeyi reddetmesi halinde mutlaka alanında uzman bir avukata başvurulmalı ve hukuki destek alınmalıdır.



ölen kişinin kredi borcu ne olur?

 
 
 

Comments


bottom of page