top of page
Ara

BOŞANMA DAVASINDA MAL PAYLAŞIMI

  • Yazarın fotoğrafı: avemininci
    avemininci
  • 20 Mar
  • 5 dakikada okunur

Boşanma Davasında Mal Paylaşımı


Boşanma davasında mal paylaşımı, evlilik birliğinin sona ermesinin ardından taraflar arasında edinilmiş malların adil ve dengeli bir şekilde bölüştürülmesinde temel hukuki unsurlardan biridir. Bu konuda Türk Medeni Kanunu’nda öngörülen düzenlemeler, mahkemelerin ve bilirkişilerin uygulamaları ile birlikte, somut olayların özelliklerine göre şekillenmektedir.


Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. (TMK madde 179)


boşanma davasında mal paylaşımı


Boşanma Davasında Mal Paylaşımının Hukuki Dayanaklar ve Mal Rejimleri


Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri, evlilik birliği süresince edinilen malların boşanma davasında mal paylaşımı için edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaşımını esas almakta olup; evlilik öncesi mal varlığı, miras ve bağış gibi unsurların farklı değerlendirmeye tabi tutulmasını öngörmektedir. Özellikle “edinilmiş mallara katılma rejimi” ve “mal ayrılığı rejimi” olmak üzere iki ana mal rejimi üzerinde durulmaktadır:


  1. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi


    Edinilmiş mallara katılma rejiminde, evlilik süresince edinilmiş mal varlığının eşler arasında yarı yarıya bölünmesi esasına dayanmaktadır. Bu ilke, eşlerin evlilik içinde gösterdikleri maddi ve manevi katkılar ile denge gözetilerek uygulanmaktadır. Ancak, evlilik öncesi edinilmiş mallar ile miras yoluyla elde edilen varlıklar, paylaşım kapsamı dışında bırakılarak, ayrı mal olarak muhafaza edilir.


  2. Mal Ayrılığı Rejimi


    Taraflar, evlilik akdinin kurulması sırasında veya sonrasında akdî anlaşma yoluyla mal ayrılığı rejimine geçiş yapabilir. Bu durumda, her eş kendi mal varlığını korur ve boşanma halinde ayrı ayrı mal varlıklarına sahip olur. Ancak, nafaka, tazminat veya diğer maddi yükümlülüklerin hesaplanması açısından, mal paylaşımına ilişkin düzenlemelerin de göz önünde bulundurulması gerekebilir.


BOŞANMA DAVASINDA MAL PAYLAŞIMI YAPILIRKEN HANGİ MAL REJİMİ UYGULANMAKTADIR?


Türk Medeni Kanunu'nun 202. maddesinde Yasal Mal Rejimi düzenlenmiştir. Sözü edilen maddeye göre Yasal Mal Rejimi : Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi olarak belirlenmiştir. Fakat eşler mal rejimi sözleşmesi ile farklı bir mal rejimi de belirleyebilecektir.


Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ NEDİR?


Eşler boşanma davasında mal paylaşımı için edinilmiş mallara katılma rejimi dışında mal rejimi sözleşmesi yaparak farklı bir mal rejimi tercih edebilirler.

  • Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.

  • Mal rejimi sözleşmesi, ancak ayırt etme gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir.

  • Küçükler ile kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızasını almak zorundadırlar.

  • Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Ancak, taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler.

  • Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince imzalanması zorunludur.


EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA


Edinilmiş mallara katılma rejimi, boşanma davasında mal paylaşımı için yasal mal rejimidir. Edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Bu kapsamda kişisel mal ve edinilmiş mal ayrımı yapmak gerekmektedir. Edinilmiş mallar tarafların ortak malı olup; eşit şekilde paylaştırılmakta kişisel mallar ise kişilerin kendisine ait sayılmaktadır.


Edinilmiş Mallar Hangileridir?

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.


Kişisel Mallar Hangileridir?


 Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,

2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,

3. Manevî tazminat alacakları,

4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.


Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler. (TMK madde 221)


Boşanma Halinde Mal Rejimi Hangi Tarihte Sona Erer?


Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Malların Geri Alınması ve Borçlar


  • Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır. Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir. Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler.

  • Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.


Eşlerin Mallarının Hesaplanması


  • Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır. Eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılır.


  • Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir:

    1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,

    2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler. Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.


  • Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir. Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır. Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır.


  • Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Değer eksilmesi göz önüne alınmaz.



Uygulamada Mal Paylaşım Süreci


Boşanma davalarında mal paylaşımının uygulanması, öncelikle tarafların iddia ve savunmaları, sunulan belgeler ve bilirkişi raporları doğrultusunda şekillenir. Uygulama süreci genel hatlarıyla şu şekilde özetlenebilir:


  1. Delillerin Toplanması ve Sunulması

    Taraflar, mal varlıklarını belgeleyen tapu kayıtları, banka hesap dökümleri, vergi beyannameleri, yatırım belgeleri gibi evraklarla iddialarını desteklemelidir. Bu deliller, mal paylaşımında mahkemenin hakkaniyetli bir karar verebilmesi için temel oluşturur.


  2. Bilirkişi İncelemesi ve Raporlaması

    Mahkeme, malın değeri, borçların durumu ve diğer ekonomik unsurların belirlenmesi amacıyla bağımsız bilirkişilerden rapor alabilir. Bu raporlar, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların objektif ölçütlerle değerlendirilmesinde ve adil bir paylaşımın sağlanmasında kritik rol oynar.


  3. Mahkemenin Hakkaniyet Değerlendirmesi

    Mahkeme, yukarıda belirtilen deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda, tarafların evlilik süresince gösterdikleri katkılar ve mevcut mal varlıklarının dağılımına ilişkin nihai kararı verir. Bu kararda, eşit paylaşım ilkesinin yanı sıra, tarafların ekonomik ve manevi katkıları dikkate alınarak, hakkaniyetli bir sonuç elde edilmeye çalışılır.


  4. Uzlaşma ve Arabuluculuk Yöntemleri

    Taraflar arasında doğrudan bir uzlaşma sağlanması durumunda, mal paylaşımına ilişkin anlaşmaya varılması, dava sürecinin uzunluğunu ve maliyetlerini azaltan alternatif yöntemlerdendir. Arabuluculuk, özellikle uyuşmazlığın çözümünde tarafların karşılıklı rızasıyla gerçekleştirilebilecek etkili bir yöntemdir.



Sonuç

Boşanma davalarında mal paylaşımının hukuki çerçevesi, Türk Medeni Kanunu’nun düzenlemeleri, mahkemelerin uygulamaları ve bilirkişi raporları ışığında şekillenen dinamik bir süreçtir. Tarafların mal varlıklarının belirlenmesi, delillerin sunulması ve ekonomik katkılarının değerlendirilmesi, nihai paylaşım oranının adil bir şekilde tespit edilmesinde temel rol oynar.


Hukuki üslup gereği, somut olayların özellikleri ve tarafların bireysel durumları göz önünde bulundurularak, mahkemeler hakkaniyeti tesis etmeyi amaçlamaktadır.


Bu çerçevede, boşanma davalarında mal paylaşımı, sadece evlilik süresince edinilmiş maddi varlıkların bölüşülmesi değil, aynı zamanda tarafların ekonomik geleceğinin korunması, nafaka ve tazminat taleplerinin de değerlendirilmesi suretiyle bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Tarafların delillerle desteklenen talepleri, bağımsız bilirkişi raporları ve ilgili içtihatlar ışığında, mahkemelerin vereceği nihai karar, hem mevcut hakların korunması hem de gelecekteki yaşam standartlarının güvence altına alınması açısından büyük önem taşır.

Yukarıdaki değerlendirme, boşanma davalarında mal paylaşımının hukuki boyutuna ilişkin kapsamlı bir analiz sunmayı amaçlamaktadır. Tarafların haklarını savunmada ve sürecin şeffaf bir biçimde ilerlemesinde, nitelikli hukuki danışmanlık alınmasının gerekliliği de bir kez daha vurgulanmaktadır.

 
 
 

Komentarze


bottom of page